Nuri Turgut: “GES yatırımımızla enerji ihtiyacımızı yüzde yüzünü karşılayacağız.”
2025 yılındaki iç piyasa hedefi 1 Milyar TL olan Cottonbox, ihracatta da büyüme hedefinde. “Yeşil Bina” olarak yeni üretim tesislerinde faaliyete geçen marka, Avrupa standartlarında üretimine devam ediyor. Bu yıl GES yatırımı ile enerji ihtiyacının yüzde yüzünü karşılayacaklarını söyleyen Cottonbox Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Turgut, “Yeşil Bina” kimliğini güçlendireceklerini ifade etti.
2024 yılı değerlendirmeniz nedir? 2025 yılında hedefler ve planlar neler?
Cottonbox olarak 2024 yılının ilk yarısında yüzde 50 büyüme elde ettik. Bu yılı yurt içinde yüzde 50 ihracatta ise yüzde 10 büyüme elde ederek, 800 milyon TL ciro ile kapatmayı planlıyoruz. 2025 yılında ise yüzde 25 reel büyüme ile 1 milyar TL ciroya ulaşma hedefindeyiz.

Üretim için yaptığınız yeni yatırımlardan bahseder misiniz?
Pamuklu ev tekstili alanında; nevresim takımı, yorgan-yastık grubu, havlu-bornoz grubu, yatak örtüsü ve abiye grubunda yaklaşık 300 çeşit ürünümüz mevcut. Yıllık 1 milyon 500 bin adet üretim gerçekleştiriyoruz. 2024 yılında kaliteli üretimimiz, yıllara dayanan tecrübemiz ve yeni yatırımlarımızla sektördeki gücümüzü artırmaya devam ettik. Yaklaşık 10 milyon dolar yatırım ile 14 bin metrekare alanda hayata geçirdiğimiz yeni fabrikamızla üretim, konfeksiyon ve lojistik başta olmak üzere tüm operasyon sürecini tek bir çatı altında yürütmeye başladık. Üretim kapasitemizi artırmak, özel ve hızlı üretim yapmak için yeni yatırımlara yöneldik. Yeni fabrikamızla adet bazlı üretim kapasitesini yüzde yüz artırmayı, artan kapasitesinin getirmiş olduğu üretim avantajını ise ihracat getirisine dönüştürmek istiyoruz.
Sürdürülebilirlik için yeni yatırımlarınız var mı?
Çevreci bir marka olarak üretimden tasarıma kadar tüm süreçlerimizde sürdürülebilirliği odağımıza alıyoruz. Yeşil bina olarak hayata geçirdiğimiz yeni fabrikamızla Avrupa standartlarında üretim yapmaya başladık. Sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde yağmur sularının ve depoda biriken gri suların geri dönüşümünü sağlarken, yaklaşık 600 bin dolar yatırımla hayata geçireceğimiz GES yatırımımızla enerji ihtiyacımızı yüzde yüz karşılayacağız. Böylelikle farikamızda tüketeceğimiz enerjiyi yenilenebilir enerji kaynaklarından temin ederek karbon ayak izini en aza indirme ve ‘Yeşil Bina’ kimliğimizi daha da güçlendirme şansı bulacağız. AB Yeşil Mutabakat kapsamında uyum için açıklanan öncelikli sektörler arasında tekstil yer almasa da dönüşüme şimdiden hazırlanmanın, gelecekte ihracata büyük değer katacağı kanaatindeyiz.
İhracat hedefleriniz neler? Hangi ülke ve bölgeleri hedefliyorsunuz?
Globalleşme hedefi doğrultusunda attığımız güçlü adımlarla Orta Doğu, Balkanlar, Orta Asya, Rusya, Kuzey Afrika, Çek Cumhuriyeti, Almanya, Fransa, Macaristan, Danimarka, Kanada ve Amerika başta olmak üzere toplamda 61 ülkeye ihracat yapıyoruz. Global marka vizyonumuzu daha da derinleştirmek ilk hedeflerimiz arasında. Kısa vadede Güney Amerika, Batı Afrika ve Batı Avrupa ülkelerine de girmeyi hedefliyoruz. Ayrıca kendi markamızla pazarda yer aldığımız Balkanlar, Doğu Avrupa, Kuzey Afrika, Orta Asya, Orta Doğu ve Körfez ülkelerinde kendi marka tabelamızla perakende satış mağazaları açtırmak istiyoruz.

Tüketicilerin yeni koleksiyonlarınıza tepkileri neler?
Sektörün yenilikçi, cesur ve özgün markası olarak her yeni kataloğumuz hem sektörün profesyonelleri hem de nihai tüketiciler tarafından merak ve ilgi ile takip ediliyor. Senede iki defa yenilediğimiz kataloğumuzun “Sonbahar & Kış 2024/25” koleksiyonu, eylül ayında nihai tüketici ile buluştu. Yurt içi ve yurt dışı bayilerimizin ön beğenisinden geçen yeni desen ve ürün gruplarımız pazardaki nihai tüketici tarafından da beğenildi. Bu durum işimizi çok daha iyi yapmamız ve çıtayı her seferinde daha yukarı çıkarmamız açısından bize büyük bir motivasyon sağlıyor.
Son olarak neler eklemek istersiniz?
Türk ev tekstilinin yaşanan şartlar sebebiyle dünya pazarlarında yaşadığı sıkışıklığın aşılabilmesinin yolunun markalaşma, tasarım ve inovasyondan geçtiğini her zaman dile getiriyoruz. Bu bakış açısıyla çıktığımız yolculukta kendi markamızla aldığımız mesafe umut verici ve motive edici… Bir Türk markası olarak dünyanın 60’tan fazla ülkesinde var olmamız bizi daha iyiyi yapabilme konusunda teşvik ediyor. İşin içine teknolojiyi koyarak, dijital dönüşüm ve yeşil dönüşümü odağımıza alarak yaptığımız bu yolculukta gideceğimiz çok yol var. Yapabileceğimize ilişkin inancımız ve ekibimize olan güvenimiz ile ilk günkü heyecanımızla çalışmaya devam ediyoruz.



