Gelenekten ilham alan, çağdaş tasarımla harmanlanan dokuma işleriyle sanata ve kültüre evrensel bir dil kazandıran bir yolculuk.
2022 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde bir atölyede başlayan Alaca Dokuma Sergisi, Dr. Öğr. Üyesi Esen Baydemir’in önderliğinde, dokuma bölümünde öğrenim gören öğrencilerle kurulan bu kolektif. Zamanla mezunların da katılımıyla büyüdü, çeşitlendi ve güçlendi. Adını, birbirinden farklı renklerin kendini kaybetmeden oluşturduğu uyumdan alan Alaca; tıpkı bir dokuma gibi, parçaların bir araya gelerek bir bütün oluşturduğu kolektif bir sanat hareketi. Her bir üyesi kendi rengini, bakışını ve hikâyesini getiriyor; fakat bu farklılıklar bir araya geldiğinde ortak bir dil doğuyor: dokuma sanatı.
Gelenekle modern arasında kurulan köprü
Alaca’nın en belirgin özelliklerinden biri, geleneksel dokuma tekniklerini çağdaş tasarım anlayışıyla buluşturması. Kolektifin amacı yalnızca sanat üretmek değil; aynı zamanda yüzlerce yıllık bir kültürel miras olan dokuma sanatını yeniden düşünmek ve bu zenginliği geleceğe taşımak. Her iş, geçmişin izlerini taşıyan bir yapıtaşı olurken, aynı zamanda geleceğe dair umutları, sorgulamaları ve anlatıları içinde barındırıyor. Alaca’nın eserleri bu yüzden hem tanıdık hem taze.

Bursa’da dördüncü buluşma
Kolektif, bugüne dek üç önemli sergiye imza attı: 2022 yılında İstanbul’da düzenlenen iki sergi ve Mardin’de açılan üçüncü sergi büyük ilgi gördü. Dördüncü durak ise Bursa oldu. 19 Nisan 2025’te Bursa Büyükşehir Belediyesi Merinos Tekstil Sanayi Müzesi’nde kapılarını açan sergi, 19 Mayıs’a kadar ziyaretçilerini bekliyor. Sergide, kolektif üyelerinin gelenek ve yeniliği nasıl harmanladığını gözlemlemek mümkün. Farklı estetik anlayışların dokumada nasıl ortak bir anlatıya dönüştüğünü görmek isteyen sanat ve tasarım tutkunları için kaçırılmayacak bir fırsat.
Evrensel bir dil olarak dokuma
Alaca, sadece bir sanat kolektifi değil; bir düşünce biçimi, bir duruş, bir dil. Dokuma, burada yalnızca malzeme değil; bir ifade aracı. Ve bu ifade, dünyanın dört bir yanındaki izleyicilere ulaşabilecek evrensellikte. “Biz Alaca’yız!” diyen kolektif üyeleri, atkı ve çözgü ipliklerinin nasıl birlikte güçlü bir yapı oluşturduğunu sanatla anlatıyor. Her bir renk kendi başına anlamlı; ama birleşince, ortaya çıkan kompozisyon çok daha güçlü, çok daha etkileyici.



