Aktif Tekstil halıda üretime farklı bir boyut katıyor

Posted by

aktiftekstilSatış profilini yüzde 75 ihracat yüzde 25 iç piyasadan oluşturan Aktif Tekstil, dünyada Türkiye’yi gururla temsil ediyor.

Yaptığı yeni yatırımlarla halı sektörüne yeni bir soluk getiren Aktif Tekstil, polyesterin sunduğu teknolojik yenilikleri müşterileri ile buluşturuyor. Uzun bir Ar-Ge çalışmasının ardından bu yatırım kararını alan firmanın, geleceğe yönelik yeni projelerini, izlediği yol haritasını ve sektördeki yerini Aktif Tekstil Genel Müdürü Mustafa Kaplama ile konuştuk.

Aktif Tekstil’in kuruluş öyküsünü sizden dinleyebilir miyiz? Firma olarak faaliyetleriniz nelerdir?

Gaziantep 4. Sanayi bölgesinde kurulan Aktif Tekstil firmasının temelleri 1948 yılına dayanıyor. Türkiye’de tekstil sektörünün gelişmeye başladığı dönemlerde bu gelişime ayak uydurarak bugün, 25.000 metrekarelik üretim tesisiyle yurtiçi ve yurtdışı piyasaların tümünden gelen taleplere karşılık veriyoruz. İlk olarak Hacı Mehmet Kaplama tarafından kurulan şirkette, 1981 yılında M. Hilmi Kaplama bayrağı devraldı. Tekstilin her türlü hammaddesinde tedarik ve satış tarafını gerçekleştiriyoruz.

1985 yılından itibaren Gaziantep ‘ de halı sektörü çok hızlı bir şekilde yükselmeye başladı. Eski halı tezgahlarında jüt, çözgülük ve akrilik  iplik ile üretilen halılar, günümüzde modern teknolojik makinelerle üretim kapasitesini hızla arttırdı. Bu gelişmelere paralel olarak şirketimiz de hammadde satışlarına yön vermektedir.  Sektörün ihtiyacıyla doğru orantılı, yurtiçi ve yurtdışı firmalarına tedarik konusunda hizmet vermeye devam ediyoruz.

Aktif Tekstil olarak üretim faaliyetleriniz ve yıllık üretim kapasiteniz nedir?

Üretimimiz 750 ton PP halı ipliğidir. İki yıllık bir ar-ge araştırması, Amerika’daki fuarlardan edindiğimiz analizler ve yurt dışındaki önemli firmalardan aldığımız talepler sonucunda 2013 yılında polyester yatırımı yapma kararı aldık. Bu karar öncesinde Amerika’da bu üretimi yapan makineleri yerinde inceleyerek sonrasında makineleri üretim bünyemize dahil ettik. Bu işe ilk başladığımızda önümüzde yorucu ve zorlu bir süreç vardı. Verilen emekler ve çıkardığımız koleksiyon sonucunda doğru bir karar aldığımızı gördük. Sadece Amerika’da kullanılan bir ürün olduğu için, iç piyasaya ürünü tanıtma sürecindeyiz. Yeni makine ile üretilen polyester ürüne yönelik aldığımız geri dönüşler bizi memnun ediyor.

Türkiye’ye bu ürünü ilk getirenler arasında olmak da gurur verici. 750 ton PP halı ipliği ile 1000 ton polyester BCF halı ipliği üretiyoruz. Aylık 1000 ton üretim kapasitenin 300 tonu polyester 700 tonu tricolor, monocolor ve BCF’dir. 25 dönümlük bir arazi üzerinde kurulu olan fabrikamızda faaliyetlerimizi tüm hızıyla sürdürüyoruz.

Aktif Tekstil olarak yeni yatırımlar var mı?

2018 yılı için yeni yatırımlarım planlarımız var. Zamanı geldikçe bu projelerimizi de paylaşacağız.

Ürettiğiniz polyester ipliğin halı üreticileri tarafından tercih edilme nedenleri nelerdir? Bu ürünün sunduğu avantajlar nedir?

Polyester iplik daha dayanıklı bir yapıya sahiptir. Çabuk alev almayan ve nano teknolojik özellikleri tercih edilmesinde etkili oluyor. Son teknolojik tüm yenilikleri bünyesinde barındırmasıyla, bu iplik halı üreticileri için farklı bir deneyim sunuyor. Halı üzerine mobilya kullanıldığında kolay düzelerek formunun bozulmaması ve çabuk deforme olmaması da dikkat çekiyor. Halıya ne yapılırsa yapılsın iz bırakmama özelliği var. Bu ipliği kullanarak ürettikleri halılara 20 yıl garanti veren firmalarımız mevcut. Ayrıca ürün geri dönüşüme elverişli bir yapıya sahiptir. Üreticiye boyama ve print baskı imkânları sunuyor.

İhracat tarafını da ele alacak olursak, yurt dışında hangi pazarlarla temaslarınız var?

Fabrikamız 2012 yılında kuruldu. Bu dönem fabrikada makinemiz devreye girdikten sonra kendimizi ilk lokal marketlerde test etmek istedik. Bir buçuk iki yıl kadar lokal marketteki deneyimimiz ve analizimiz sonrası ihracata yöneldik. Firma olarak kendimizi ispat ettikten sonra zaman içerisinde tonlarda artış oldu. Şuan firmanın satış ağında yüzde 75 ihracat, yüzde 25 iç piyasa şeklinde bir tablo oluştu.

İhracattınız hangi ülkelere gerçekleşiyor? Sizin için lokomotif pazar neresidir?

Belçika ve Hollanda olmak üzere ihracatta ağırlığımız tüm Avrupa’dır. Buna ilaveten Amerika, Kanada, İran, Ürdün, Hindistan ve Tunus gibi zengin bir ihracat portföyü ile Avrupa, Amerika, Orta Doğu ve Afrika olarak neredeyse tüm kıtalara ulaşmış durumdayız. Bu ağı geliştirerek yüzde 100 ihracatı hedefliyoruz.

İhracattaki yüzde 100 hedefinizi gerçekleştirebilmek için yönelmeyi planladığınız yeni ülke pazarları var mı?

Öncelikli hedefimiz Avrupa’da kalmak. Bizim için önemli ve her zaman var olmamız gereken bir pazar…

PP iplik konusunda Türkiye’ye rakip olan ülke var mı?

Türkiye PP iplik konusunda oldukça iyi bir konumda yer alıyor. Bizim bu alanda yurt dışında rakibimiz yok diyebiliriz. Daha çok ülkemizin farklı bölgeleri arasında bir rekabet söz konusudur. Polyesterde ise Amerika dışarıya ürün satışı yapmıyor. Hindistan’da ise ciddi bir üretim olmasına rağmen fiyat ve kalite konusunda Türkiye ile yarışamıyor. Bir dönem halı üretimin merkezi Belçika’ydı. Fakat orada maliyetlerin çok yükselmesi hedef kitleyi Türkiye’ye yöneltti. Dünyadaki halı üretimin yaklaşık yüzde 30’u ile ipliğin yüzde 70’i Gaziantep’te üretiliyor.

Türkiye’de halı ipliği üretimi hakkında neler düşünüyorsunuz?

Müşterilere daha kaliteli halı sunmamız lazım. Ar-ge tarafında daha fazla çalışma yapılarak, yenilikler hayata geçirilmelidir. Türkiye’nin en büyük ihracat pazarının tekstil olması nedeniyle Tekstil alanında bir bakanlık kurularak destek olunması gerekir.

İhracat konusunda sektörün yaşadığı ortak sıkıntılar nelerdir?

Devletin son açıkladığı ekonomik destek paketinde Urfa, Adıyaman, Kilis ve Osmaniye destek altındayken, Türkiye’nin lokomotifi olan Antep’te destek yok. Bu Antep’e yatırım yapmak isteyen iş adamlarının geri adım atmasına neden oluyor.

Amerika’da çalıştığımız firmalar “Burada devlet ücretsiz arsa veriyor ve 10 yıl boyunca elektrikten faydalanabiliyorsun gelin yatırımınızı buraya yapın” diyorlar. Direk üreticiye buradan daha kolay satış yapabileceğimiz için böyle bir önerisinde bulunuyorlar. Katma değeri yüksek bir ürün ürettiğimiz için, bunun ihracata inanılmaz faydası var. Bu faydayı ülke ekonomisine sağlamaktan yana olduğumuz için, üretim merkezimizi Antep’e kurduk. Geçen ay elektrikte yüzde 10 oranında zam uygulandı. İhracat yaparken düşük kar marjları uygulandığı için, bu zam oranları ihracat satış fiyatlarına yansıtılamıyor. Üretimler tamamen elektriğe endeksli ve yoğun olarak tüketiliyor. Aylık 1 mb elektrik tüketiminden söz ediyoruz. Devletin Antep’te sanayinin daha fazla gelişmesi için destek ve teşvikler uygulaması gerekiyor.

#AktifTekstil #halı #halısektörü #MustafaKaplama #söyleşi

Comments are closed.