Festival Halı ihracatta da E-Ticarete geçti

Posted by

Festival Halı Genel Müdürü Cebrail Şahin: “Bu süreç normal pazar yerlerinde mağaza açmaya çalıştığımız gibi, E-Ticarette de çok güçlü olmamız gerektiğini bizlere gösterdi.”

Türkiye’nin en büyük halı markaları arasında olan Festival Halı, E-Ticarette daha önce yaptığı yatırımların meyvesini pandemi sürecinde almaya başladı. 2019 yılında Turquality Marka Desteği kapsamına alınan markanın Genel Müdürü Cebrail Şahin, daha önce yapılan bu yatırım sayesinde tüketici alışkanlıklarına dair oldukça faydalı veriler elde ettiklerini açıkladı. Etkin oldukları ülkelerde kendi internet siteleri ve bölgelerin E-Ticaret pazar yerlerinde satışlarına devam ettiklerini söyleyen Şahin, 2020 yılını değerlendirirken önümüzdeki dönemde yapacakları çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Festival Halı olarak pandemi sürecini nasıl yönettiğiniz? Son dönemdeki gelişmeler hakkında bilgi verir misiniz?

Covid süreciyle birlikte dünyadaki trendler, üretime yön veriş ve pazarların yönü değişti. Pandeminin her yerde aynı anda başlamayıp, önce Uzakdoğu ülkelerinde daha sonra diğer yerlerde başlaması, Festival Halı olarak birçok bölgede olmuş olmamızdan dolayı bizlere olumlu olarak yansıdı. Tabii ki bunun dezavantajları da oldu. Öncelikle pazar yerlerindeki yoğunluğumuz değişti. İlk olarak Çin ve bu bölgede satışlarımız durmuşken biz, Endonezya ve Malezya gibi ülkelere 2020’nin altıncı ayına kadar satışlara devam ettik. Daha sonra Amerika ve bölgesinde ciddi bir atak yaptık. Pazar yerlerinin değişmesi, bizim de etkin olan bölgelere yönlenmemizi sağladı.

Daha sonra Pandemi sürecindeki azalma ihtiyaç patlamasına sebep oldu. Bununla birlikte sezonlar da kaydı. Normalde yaz ayları halı sektörü için durgun geçerdi. Ancak 2020 yılının yaz aylarında çok ciddi satışlar gerçekleştirdik. Normalde satış oranlarımız yıllık bazda yazın düşük seviyede geçerdi. 2020 yılında ise toplam satışın ortalama %75’i gibi bir bölümünü bu aylarda gerçekleştirdik. Daha sonra eylül ve ekim ayları ile birlikte sokağa çıkma kısıtlamalarının gelmesi, E-Ticaretin tüketiciler tarafından daha çok kullanılmasına yol açtı. Tüketicilerin, alım güçlerini en başta daha çok ihtiyacı olan gıda ve giyim gibi sektörlere kaydırması sektörde bir daralma meydana getirdi ve bu daralmayı halen atamadığımızı hissediyoruz. Ayrıca 2021 yılının başındaki hammadde fiyatlarındaki gelişen artış, üretimi zorladı ve rekabet etme şansını daralttı. Bu süreçte üretimi durdurmak gibi kararlar almak zorunda kaldığımız zamanlar da oldu. Ancak gördüğümüz net bir şey var; fiziksel mağaza açmaya çalıştığımız gibi, E-Ticarette de çok güçlü olmamız gerektiğini gördük.

Yine yoğun olarak çalıştığınız Arabistan ve diğer bir bölge olan Amerika ile alakalı neler söyleyebilirsiniz? Bu süreçte bu pazarlar markanız adına nasıl bir gelişim gösterecek?

Amerika halı sektörü açısından ciddi bir büyümeye sahip olan bir ülke. Zaten çok büyük talepler var. Biz Festival Halı ve Gaziantep olarak sektörel bazlı ufak etkileri olsa da, bu sürecin satışlara çok zararı olacağını düşünmüyoruz.

Arabistan pazarında ise bizim yatırımlarımız çok büyük. Burada mağaza ve depolarımız var. Tamamen siyasi sebeplerden dolayı gelişen olaylar bizleri yordu. Bunun da kısa zamanda çözülemeyeceğini tahmin ediyoruz. Çünkü ortada gayri resmi bir boykot var. Genel olarak yetkililerin Türk ürünlerine karşı alım yapmak istemediklerine dair sosyal medyada açıklamaları var sadece. Arabistan’da yaşayanlar Türk mallarını kendi ürettikleri ürünlerden daha lüks bir sınıfta gördüğü için yoğun bir talep gösteriyorlar. Halk nazarında bu boykotun bir anlamı olmasa bile devletin yapmış olduğu bu baskı, tüccarları ve oraya ürün gönderen üreticileri ciddi anlamda etkiledi.

İnsanların daha öncelikli ürünlere öncelik verdiğini söylediniz. Bu süreçte insanların evde daha fazla vakit geçirmesi ve özellikle Türkiye’de ev hanımlarının en kolay değiştirebileceği ürünlerden birisinin halı olması, sektöre olumlu yansıyacak mı?

İç piyasayı tabii ki ayrı değerlendirmek lazım. Dünya genelinde eve kapanmadan dolayı insanlar mobilya, halı ve perde gibi ürünleri değiştirme talebinde bulunuyorlar ve bu yönde gelişmeler oluyor. Burada önemli olan alım gücünün olması. Özellikle daha önce de dediğim gibi E-Ticaret üzerinden yapılan alışverişlerde bunun etkisini çok görüyoruz.

İkinci olarak ise insanlar artık eskisi gibi çok kaliteli ve çok iyi ürün almaktansa, daha dekoratif ve daha kolay vaz geçilebilir; kullan at veya makinede yıkanabilir ürünlere yöneldi. Bu sadece Türkiye değil, bütün dünyada böyle. Bunun da olumlu yansımalarını görüyoruz.

Marka olarak sizin dekoratif ürünlerle alakalı çalışmalarınız nasıl gidiyor? Makine halısı ile dekoratif ürünlerin üretim farklılıkları neler?

Pandemi sürecinde bizler de insanların daha çok tercih ettiği ürünleri yöneldik ve bu konuyla alakalı üç farklı kalitede dekoratif ürünler üretiyoruz. Makine halısı daha maliyetli ve nakit sermayesi ciddi oranda yüksek olan bir iş. Çünkü çok ciddi oranda stok bulundurmanız gerekiyor. Ancak dekoratif ürünlerde bu şekilde bir sermaye ihtiyacınız yok. Bir baskı makinesi ile oradan istediğiniz renk, desen ve çeşitte üretim yapabiliyorsunuz. İster 1, ister 1000 adet ürün üretebilirsiniz. Diğer bir nokta ise makine halısında üreteceğiniz kapasite, diğer ürüne göre 1/10’a varan seviyelerde. Makine halısında kalitesine göre 10 bin veya 20 bin metrekare ürün üretebiliyorsunuz. Ama dekoratif ürünlerde yine kalitesine göre bu sayı 50 bin ila 500 bin arasında değişiyor. Bu da iki ürün arasındaki ciddi farkı ortaya koyuyor. Doğal olarak dekoratif ürünlerin ucuz ve kolayca makinede yıkanabilir olması tüketiciyi etkiliyor. Pandemi sürecinde de olduğumuz için insanlar halılarını dışarıya gönderip yıkatmak yerine, makinede yıkanabilir ürünlere yöneliyor. Bu da bu sektörde alternatif ürün arayanlar için ciddi bir seçenek oluşturuyor.

Peki, E-Ticaret?

Biz E-Ticaret ile alakalı 2020 yılının Ocak ayında uluslararası bir firmayla anlaşma yapmıştık. Tabi bu süreçle birlikte E-Ticarete verdiğimiz ağırlık arttı. Bizim 12 ülkede kendi çalışmamız var. Bu ülkeleri periyodik olarak biz bir sıraya koyduk. E-Ticaret ile alakalı şu anda Almanya, Amerika, Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar olmak üzere bu 5 ülkede E-Ticaret sistemimizi  başlattık. Sırada Kuveyt var. Devam eden süreçlerde de diğer ülkelerle çalışmalarımıza başlayacağız.

E-Ticaret dünyası artık yeni dünyanın pazar yerlerinin yönetildiği ve para akışının olduğu yerler. Biz bu alanda ciddi tecrübeler edindik. Bu sayede trendleri izleyebiliyor, hangi halının hangi müşteriler tarafından arandığını, hangi halı için müşterilerin bizlerle irtibata geçtiği ile alakalı veriler elde ediyoruz. Türkiye’de de hem pazar yerlerine girdik, hem de kendi E-Ticaret sitemiz üzerinden satışlarımızı gerçekleştiriyoruz. Yine bu saydığımız ülkelerin tamamında hem pazar yerlerinde bulunuyoruz, hem de kendi sitelerimiz üzerinden satışlara devam ediyoruz. Kısa sürede bu alanda istediğimiz seviyeye ulaşmayı planlıyoruz.

Son olarak Festival Akademi hakkında gelişmeler hakkında bizleri bilgilendirir misiniz?

Festival Akademi’den mezun olanlar, 6 aylık bir eğitim sonrası kendi bölgelerine gönderiliyor. Biz akademiyi 2 defa aktif olarak gerçekleştirdik. Yeni bir akademi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Buradan mezun olanlar ve bizler için akademinin verimlerini gördük. Çünkü alanlarında uzman olan üniversite mezunu arkadaşlarımız, ilgili ülkelerde bir Türk markasının yükselmesi anlamında gerçekten etkili oldular. Bizlerde marka olarak bunun gururunu ve sevincini yaşıyoruz. Bu durum aynı zamanda akademi mezunu olan arkadaşların kendilerini de geliştirmesini sağlıyor.

Comments are closed.