Anadolu’nun geçmişten günümüze tarihi dokumalarını bir araya getiren Türkiye Dokuma Atlası Sergisi, İstanbul Tophane-i Amire’de kapılarını açtı.
Türkiye Dokuma Atlası, Ankara Cumhurbaşkanlığı Sergi Salonu’ndan sonra İstanbul’da da sergilenmeye başlandı. Zengin dokuma kültürümüzün yansıtıldığı sergi, tasarımlarımızı ‘Türk markası’ olarak dünyaya tanıtacak. Emine Erdoğan’ın himayesinde, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliğinin (İTHİB) desteği ve Marmara Üniversitesi’nin katkılarıyla yürütülen projeye, Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi de (TİM) destek veriyor. Danışmalığını Prof. Dr. Hülya Tezcan, Prof. Dr. Aydın Uğurlu ve Prof. Dr. Mehmet Akalın’ın yaptığı, koordinatörlüğünü Ayşe Dizman, küratörlüğünü Güneş Güner’in üstlendiği sergide, bölgesel rotalar izlenerek Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden bir araya getirilen 140’ı aşkın dokuma türü yer alıyor. Ayrıca, koleksiyoner Yusuf İyilik’in koleksiyonundaki Osmanlı kumaşlarından parçalar da bulunuyor.
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, TİM Başkanı İsmail Gülle, İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz ve çok sayıda üniversite akademisyeninin katıldığı açılışta konuşan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Bakanlık olarak sadece eğitim öğretim hizmeti vermediklerini, aynı zamanda Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğüne bağlı iki önemli birimde vatandaşların yanında olmaya, kültür ve sanatla ilgili geçmişten geleceğe taşınacak mirasın aktif olarak yeniden üretilmesinde de büyük rol oynadıklarını belirtti.
Türkiye’nin 81 ili, 922 ilçesinde aktif olarak hizmet veren yaklaşık 967 halk eğitim merkezinde vatandaşların hayat boyu öğrenme kapsamında talep ettiği kurslara aktif olarak destek verdiklerini aktaran Özer, 2022’de bu kursları çok daha aktif bir şekilde vatandaşların kolay bir şekilde erişimine kavuşturmak, kursların çeşitliliğini ve kapasitesini arttırmak için çaba sarf ettiklerini vurguladı.
Olgunlaşma enstitüleri kültürel mirası geleceğe taşıyor
Millî Eğitim Bakanı Özer, “Bugün Türkiye’nin dokuma atlası da olgunlaşma enstitülerimizin bu misyonundan ve fonksiyonundan yola çıkarak Türkiye’nin dört bir noktasındaki dokumayla ilgili kumaşlarından tekniklerine kadar tüm müktesebatı bir araya getirip vatandaşlarımızın görmesini ve bu kültürel mirasın geleceğe taşınmasıyla ilgili çok önemli bir misyonu yerine getiriyor. Bu proje, Emine Erdoğan hanımefendinin himayesinde yürütülüyor. Kendilerine minnettarım, olgunlaşma enstitülerine ve bu projeye vermiş oldukları destekten dolayı.” ifadelerini kullandı.
Olgunlaşma enstitüleri, yılsonuna kadar 10 bin tasarım tescili almayı hedefliyor
Bakan Özer, olgunlaşma enstitülerinde yeni bir hedef koyduklarını dile getirerek “Artık 24 olgunlaşma enstitümüz; sadece klasik konvansiyonel olarak bu hizmetleri yerine getirmiyor, aynı zamanda birer ArGe merkezi olarak da hizmet vermeye başladılar. Yani bizim şu anda Türkiye’de 15 olgunlaşma enstitümüz, 24 tane de Ar-Ge merkezimiz var. Bu Ar-Ge merkezlerimiz, olgunlaşma enstitülerimiz, geçmişteki ürünlerin fikrî mülkiyet ve sınai haklar kapsamında da günümüze taşınmasında büyük işlev görüyorlar.” diye konuştu.
148 çeşit Türk el dokuması sergileniyor
Üsküdar çatması, Edirne kırmızısı, Hatay ipeği, Denizli buldan bezi, Antep kutnu, Ankara sofu, şal şepik, ehram ve beledi gibi yöresel dokumaların ilk kez bir araya getirildiği proje kapsamında hazırlanan “Dokuma Atlası Sergisi”, dokuma kültürünü tanımak için eskiden yeniye doğru bölgesel rotalar izlenerek tarihi 58 tür, 148 çeşit Türk el dokuması arasında zamana yolculuk yapılabiliyor. Sergide ayrıca genç tasarımcıların geleneksel kumaşlardan aldığı ilhamla günümüz ve gelecek için yepyeni tasarımlar oluşturduğu bir zaman tüneli de yer alıyor. Prof. Dr. Hülya Tezcan, Prof. Dr. Aydın Uğurlu ve Prof. Dr. Mehmet Akalın’ın danışmanlığında ve Ayşe Dizman’ın koordinatörlüğünde hazırlanan Türkiye Dokuma Atlası Sergisi’nin küratörlüğünü ise Güneş Güner gerçekleştirdi.