Yeni bir yıl, yeni başlangıçlar demektir. Bu nedenle yeni yıl, ruh halimizden günlük rutinimize kadar hayatın birçok noktasını etkileyen iç mekan tasarımlarını değiştirmek için mükemmel bir zamandır. Mekanların ruhunu yenilemek isteyenler için 2024 dekorasyon trendleri; sürdürülebilirlikten göz alıcı renk seçimlerine, çarpıcı desenlerden minimalist tasarımlara kadar geniş bir yelpazede alternatif sunuyor.
Estetik, fonksiyonellik ve sürdürülebilirlik, 2024 yılında ev ve ofislerde yeniden tanımlanıyor. Gelenekselin modernle buluştuğu, doğanın teknolojiyle harmoni içerisinde olduğu ve sürdürülebilirlik prensiplerinin merkezde bulunduğu bir yıl bizi bekliyor. Kısacası, doğal malzemeler ve dinamik renklerle canlı ve huzurlu bir mekan, minimalizm ile fazla eşyalardan arınarak sade ve düzenli bir yaşam alanı… Bu trendlerle birlikte mekanlara sıcaklık, neşe ve estetik bir dokunuş katılacak.
Canlı ve enerjik renkler baskın olacak
2024, nötr ve toprak tonlarının nazik dominasyonunun sona erdiği yıl olarak karşımıza çıkıyor. Bu yılın renk paleti, 70’lerden 90’lara uzanan sürecin neşe dolu renk patlamalarından ilham alıyor. Üçlü bir kimliğe sahip bu renk kombinasyonu, maksimalizmin cesur ve enerjik geri dönüşünü işaret ediyor. Hem dinamik hem de çağdaş olan bu palet, yaşam alanlarımızda sınırları yeniden tanımlamamıza olanak tanıyor. Renkliliğin, eğlencenin ve tasarımın öne çıktığı bu trend, mekanlarımızı sadece görsel olarak dönüştürmekle kalmıyor; aynı zamanda bizi günlük streslerden uzaklaştıran ve moralimizi artıran bir sığınak ortaya çıkarıyor. Cosentino’nun Sunlit Days serisinde yer alan mavi, kırmızı, beyaz ve yeşil renk seçenekleri ile mutfaklarınıza ve banyolarınıza taptaze bir enerji katabilirsiniz.
Mobilyalarda konfor ve rahatlık ön plana çıkıyor
Mobilya tercihlerinde yeni yılda rahatlık ön plana çıkıyor. Özellikle koruyucu ve sıcak bir his sunan yuvarlak hatlı mobilyalar, bu yılın da ana trendlerinden biri olmaya devam ediyor. Minimalist ve fonksiyonel tasarımın yükselişiyle birleşen yuvarlak hatlı mobilyalar, sade ve şık bir görünümle, maksimum konforu bir araya getiriyor. Özellikle şehirli yaşamın yoğun temposunda, evde geçirilen zamanın daha değerli hale gelmesi, bu tarz mobilyaların popülerliğini artırıyor. Ayrıca, doğal malzemelerin ve sürdürülebilirlik prensiplerinin mobilya tasarımına entegrasyonu, yuvarlak hatlı mobilyaları daha da çekici kılıyor.
Desenler evin her yerinde güçlü bir rol oynuyor
Desen sanatı güçlü bir şekilde geri dönüyor. Estetik kodları yeniden tanımlayan desen sanatı, bu bağlamda, yenilikçi tasarım yaklaşımları ve ürünlerle dekorasyon dünyasında öne çıkıyor. Cosentino’nun Silestone markasının Le Chic koleksiyonu, bu trendin mükemmel bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. Dünyanın dört bir yanından aldığı ilhamla tasarlanan Le Chic, her bir detayıyla modern estetiği klasik bir zarafetle buluşturuyor. Parisien Bleu’dan Victorian Silver’a koleksiyon, mekanları sadece estetik açıdan değil, duygusal bir derinlikle de dönüştürüyor. Her bir seçenek, evlere hem tarihi hem de modern bir dokunuş getiriyor, böylece şık desenlerle sadece bir yüzey değil, bir hikaye sunuluyor.
Sürdürülebilir tasarımlar büyük bir önem taşıyor
Çevre dostu tasarım, ev dekorasyonu ve iç tasarım dünyasında bu yıl da büyük bir önem taşıyor. Sürdürülebilir malzemelerin kullanımı, geri dönüştürülmüş mobilya parçaları ve enerji tasarruflu aydınlatma çözümleri, evimizi hem estetik hem de ekolojik olarak dönüştürme potansiyeli sunuyor. Bu bağlamda, Urban Crush koleksiyonu, sürdürülebilirlik ve estetiği mükemmel bir şekilde buluşturan bir örnek olarak öne çıkıyor. Şehrin enerjik atmosferinden ilham alarak tasarlanan bu koleksiyon, kireçtaşı ve kumtaşının benzersiz dokusunu Lime Delight, Concrete Pulse, Brass Relish ve Cinder Craze renk seçenekleriyle yansıtıyor. Ayrıca Cosentino’nun yenilikçi HybriQ+® teknolojisi sayesinde, koleksiyon yüzde 99 yeniden kullanılan su, yüzde 100 yenilenebilir enerji ve en az yüzde 20 geri dönüştürülmüş malzeme içeren Urban Crush, böylece, estetik ve fonksiyonelliği bir arada sunuyor.
