Tasarımın özgün ve üretilebilir olmasına dikkat ediyorum

Posted by

Tasarımların sadece tasarım olarak kalmaması, aynı zamanda da insan hayatında işlevselliği olması son dönemlerin en ilgi çekici konularından. Çünkü artık insanlar eskisi kadar sırf kenarda bir yerde dursun diye herhangi bir şeyi satın almıyorlar. Bu sayıdaki konuk tasarımcımız Gizem Erim, işte tam bu konuya parmak basıyor. Tasarım hayatı ve ürünlerin kullanım amacına uygun nasıl üretildiğini dinliyoruz…

Öncelikle seni biraz tanıyabilir miyiz?

1988 yılında İzmir’de doğdum. İlkokul, ortaokul, lise öğrenimimi İzmir’de tamamladım. Daha sonra 2007 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Geleneksel Türk Sanatları, Tezhip Ana Sanat Dalı’nda okumaya başladım. Bir sene sonra Halı, Kilim ve Eski Kumaş Desenleri Anasanat Dalı’na geçiş yapıp 2011 yılında bölüm birinciliği ile mezun oldum. Hemen ardından aynı anasanat dalında Yüksek lisansa başladım. Fakat İzmir’de Autotuft üretimi yapan bir firmada çalışmaya başladığım için eğitimimi yarıda kestim. Daha sonra dünyaca ünlü bir halı firmasının showroomunda çalışmak üzere İstanbul’a yerleştim. 5 sene sonra İzmir’e dönüş yaptım ve Massimo markasının tasarım sorumlusu olarak tasarım yapmaya devam ediyorum.

Bir tasarım yaparken senin için olmazsa olmaz olan nedir?

Yaklaşık 10 senedir tasarım yapıyorum. Müşterinin hayal ettiği tasarımın, halıya dönüşümü sırasında bir yandan özgün, bir yandan da üretilebilir olmasına dikkat ederim. Her yaptığım tasarımın kullanılabilir olmasında en önemli unsur, müşteriler ve üretim birimleriyle birebir çalışıyor olmamdır. Halı, geçmişten bugüne çok farklı yerlere evirildi. Bu gelişmeleri mutlaka takip ediyorum. Fakat en önemlisi her halıyı tasarlarken kendi halımı tasarlıyor gibi hissediyorum. Bu da bana her defasında farklı heyecanlar yaşatıyor.

Öğrencilik hayatında ve sonrasında hangi akım ve tasarımcılar seni etkiledi?

Geleneksel bir anlayışla eğitim aldım. Öğrenciyken saray halılarına ayrı bir ilgim olmasına karşın, göçebe yaşam süren insanların ürettikleri halı ve kilimlere de ilgim kayıyordu. Halı ve kilimler bir yandan zenginliği, kabiliyeti ve gösterişi anlatırken, bir yandan da zorlu yaşam koşullarıyla mücadele etmeye yardımcıydı. Saray halılarının tek ve biricik olmasının yanında, yöre halılarının o bölgeye ait renklerin, motiflerin ve kullanım amacına uygun kalitelerde üretilmesi kültürümüzü şekillendirmemizde etkendi. Okulda aldığım eğitimde halının işlevini anlayarak günümüz halı tasarım anlayışına daha rahat uyum sağlamama yardımcı oldu.

Halıyla nasıl tanıştın?

Küçüklüğümden beri resme, renklere, motiflere ilgim her zaman vardı. Bu ilgimin dışında anneannemle büyümemden dolayı dokumaya, örgüye, nakışa da ilgim her zaman canlıydı. Ailem memurluğun garanti iş olmasından kaynaklı bu yönde okumam için çaba harcamasına rağmen, buna her zaman kendime göre karşı çıktım. En sonunda Güzel Sanatlar Fakültesinin Tezhip bölümüne girerek, tasarım alanında ilk adımlarımı atmış oldum. Bir yandan tasarım eğitimi alırken, bir yandan da kendimi keşfederek sadece tasarım yapıp hayatım boyunca mutlu olamayacağımı, tasarımlarımın üretilmesini de istediğim için Halı, Kilim ve Eski kumaş Desenleri Anasanat dalına geçiş yapmaya karar verdim. Aslında ilk başlarda ilgim kumaş tasarımı olmasına rağmen, halı üretimi yapan bir firmada çalışmaya başlamamla birlikte gerçek halı tasarım dünyasına adımımı attım.

Halı tasarlarken hangi adımları takip ediyorsun?

Projeye başlarken ilk önce müşterinin isteklerinin ne yönde olduğunun, desen yoğunluğunun, hangi materyalin hangi motiflerde kullanılacağının, renk uyumlarının, kullanım alanındaki yerleşiminin analizini yaparak tasarım denemelerine başlıyorum. Her deneme bir öncekini geliştirdiği için en sonunda içime sinen tasarımı müşteri ile paylaşıyorum. Üretilecek olan halı özel bir mekana özgü tasarlandığı için, o halıyla yaşayacak olan kişinin isteklerine göre revizeler de yapılıp tasarımın son aşamasına geliyorum. Daha sonra müşterinin onayladığı tasarımın üretim sırasında birebir aynı olması, projeye başlarken yapılan analizin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

Son olarak neler eklemek istersin?

Kişiye özel halı tasarımı anlayışı dünyada belli bir yere gelmişken, Türkiye’de yoğun bir hızda gelişmeye devam ediyor. Kendi kültürümüzden yararlanarak bu gelişimi şekillendirmeli ve kendimize özgü yeni anlayışlar getirmeliyiz. Bu sebepten dolayı eğitim hayatıma devam edip analitik düşünce biçimimi geliştirmeyi ve heyecanımı hep canlı tutmayı hedefliyorum.

 

Comments are closed.